COVİD-19 SÜRECİNDE İNŞAAT SEKTÖRÜNE YÖNELİK TEŞVİK-DESTEK FIRSATLARI Ve HUKUKİ DÜZENLEMELER - Sistem Global Danışmanlık
Sistem Global Danışmanlık Veri̇ Sorumlulari Si̇ci̇li̇ne Kayit Süreleri̇ Uzatildi.
VERİ SORUMLULARI SİCİLİNE KAYIT SÜRELERİ UZATILDI.
23 Haziran 2020
Sistem Global Danışmanlık Anonim Şirketlerde Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkının Kullanılmasının Kapsamı, Konunun İncelenmesi Hakkında
Anonim Şirketlerde Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılmasının Kapsamı, Konunun İncelenmesi Hakkında
24 Haziran 2020
Sistem Global Danışmanlık Veri̇ Sorumlulari Si̇ci̇li̇ne Kayit Süreleri̇ Uzatildi.
VERİ SORUMLULARI SİCİLİNE KAYIT SÜRELERİ UZATILDI.
23 Haziran 2020
Sistem Global Danışmanlık Anonim Şirketlerde Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkının Kullanılmasının Kapsamı, Konunun İncelenmesi Hakkında
Anonim Şirketlerde Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılmasının Kapsamı, Konunun İncelenmesi Hakkında
24 Haziran 2020

COVİD-19 SÜRECİNDE İNŞAAT SEKTÖRÜNE YÖNELİK TEŞVİK-DESTEK FIRSATLARI ve HUKUKİ DÜZENLEMELER

Sistem Global Danışmanlık Covi̇d-19 Süreci̇nde İnşaat Sektörüne Yöneli̇k Teşvi̇k-Destek Firsatlari Ve Hukuki̇ Düzenlemeler

İçinde bulunduğumuz günlerde, Covid-19 Pandemisi veya Koronovirüs Pandemisi olarak adlandırılan küresel bir virüs salgınını yaşamaktayız. İlk olarak, 2019 yılının sonlarında Çin’in Hubei bölgesinin başkenti olan Wuhan’da ortaya çıkan bu virüs, birkaç ay gibi kısa bir süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alarak, hayatlarımıza ve iş yapış tarzımıza büyük etkiler yaptı. Sağlık ve günlük yaşam açısından yarattığı sorunlar kadar, başta ekonomik faaliyetler olmak üzere tüm insanlığa etkisi olan bu salgının sadece bugünlere değil, önümüzdeki ay ve senelere de sarkacak etkilerinin olacağına kesin gözüyle bakılmakta. Bunu gören hükümetler, olumsuz etkilerin ekonomiler üzerindeki tesirini asgaride tutulmasına yönelik sürekli yeni tedbirler ve programlar açıklamaktalar.

Bu makalemizde, bazıları Pandemi öncesinde bazıları ise Pandemi sırasında açıklanan, İnşaat Sektörü’ndeki firmaları ilgilendiren önemli Teşvik-Destek Fırsatlarını ve Hukuki Düzenlemeleri bir araya getirmek istedik. İnşaat Sektöründe faaliyet göstermekte olan firmaları etkileyen Vergi, Destek ve Teşvik Uygulamaları ile Hukuki alanlardaki en güncel düzenlemeleri sizler için paylaşmaktayız.

1.İstihdam Alanındaki SGK Teşvikleri:

Genel anlamda çalışan sayısında herhangi bir sınırlama olmaksızın ülkemizde faaliyet gösteren tüm özel sektör işletmeleri, sigorta primlerini yasal süreler içinde ödemesi ve idari para ceza borcunun bulunmaması durumunda bu teşviklerden faydalanabilmek-tedir.

Yararlanılabilecek teşvikler, hali hazırda uygulaması devam eden ve 5510 sayılı Kanun’da, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda, 4857 sayılı İş Kanunu’nda, 5746 Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun’da, 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu’nda, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nda, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nda belirtilmektedir.

İnşaat sektöründe yer alan işyerleri genel olarak çok tehlikeli sınıfta yer aldığı için üç yıl ölümlü ve sürekli iş göremezlik ile sonuçlanan iş kazası yaşanmaması halinde 1 puanlık işsizlik sigortası primi indirimi alabilecektir.

SGK TeşvikleriTanımı
55105 Puanlık İndirim
6111İlave İstihdam (Genç İstihdam)
7103Yeni Nesil İlave İstihdam Teşviki
6645İşbaşı Eğitim Programı
5746Ar-Ge Faaliyetleri Teşviki
4447(Ek 4. Madde)İşsizlik Sigortası %1 İşveren Payı
4857Engelli Sigortalı İndirimi
46486-56486-66486İlave 6 puanlık indirim
6486Yurtdışındaki Sigortalılara 5 Puanlık İndirim
6322Yatırım Teşviki
5921İşsizlik Ödeneği Teşviki
5225Kültür ve Turizm Teşviki
2828Sosyal Hizmetler Teşviki
3294Sosyal Yardımlaşma Teşviki
687KHK ile Getirilen Sigorta Prim Teşviki
71663 Aylık Ücret ve Prim Desteği
4447İşsizlik Ödeneği Teşviki

İşverenlerimiz tarafından yaygın olarak yararlanılan 7103 ve 6111 sayılı kanunlar ile inşaat ve diğer çok tehlikeli sınıfa giren işyerleri için önemli olan 4447 sayılı Kanun Ek 4. Maddeden örnek verecek olursak:

7103 Sayılı Kanun: Teşvikten yararlanma süreleri; 18 yaşından büyük kadın sigortalılar, 18-25 yaş arası erkek sigortalılar için işe giriş tarihinden itibaren 18 aydır. Diğer sigortalılar için ise 12 aydır.

İmalat veya bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, ilave istihdam edilecek her bir sigortalının işveren payı (%37,5) devlet tarafından karşılanacaktır.

Örnek bir hesaplama yapacak olursak; 01/01/2020 tarihinde işe giren sigortalının 5.000 TL brüt ücret alması halinde işveren payı olan (%37,5) 1.875 TL’nin tamamı devlet tarafından karşılanacaktır. Sigortalının 30/12/2020 tarihine kadar 12 aylık sürede 22.500 TL prim ödemesi devlet tarafından karşılanmış olacaktır.

6111 sayılı kanun: Bu teşvik sayesinde, işveren hissesine ait sigorta prim tutarının tamamı devlet tarafından karşılanmaktadır (Ortalama %20,5).

Sigortalının 5.000 TL brüt ücret alması halinde, işveren payı olan 1.025 TL devlet tarafından karşılanacaktır. Bu işyerinde 1 personelin teşvik tutarı eksik bildirilse 2011 yılından itibaren 7 yıl için iade alacağınız prim tutarı toplam 86.100 TL olmaktadır.

4447 sayılı kanun Ek 4. Madde: Bu teşvik sayesinde işsizlik sigortası işveren payı %2 değil %1 olarak hesaplanmaktadır.

Sigortalının 6.000 TL brüt ücret alması halinde, işsizlik sigortası işveren payı 120 TL’dir. Bu teşvik indirimi ile işsizlik sigortası işveren payı 60 TL olacaktır. İşyerinde 100 kişi çalışıyorsa, indirim tutarı aylık 6.000 TL olacaktır.

Hangi sigortalılardan hangi aylar için ne kadar süre teşviklerden yararlanılacağının tespiti, profesyonel yazılım ve uzman desteği olmadan mümkün olamamaktadır. Sahada yapılan çalışmalarda, Türkiye’deki şirketlerin %67‘sinin geçmişe dönük teşviklerden eksik yararlanmış durumda olduğu görülmektedir.

Burada uzman ekipler ve teşvik prim alacaklarını doğru hesaplayacak yazılımlar ile hareket etmek, eksik ve yanlış hesaplamalar sonucu hatalı bildirge ve beyan verilmesine, eksik prim iadesi alınmasına veya teşvikten yararlanılamamasına engel olmaktadır.

İnşaat sektörü için istihdam teşvikleri dendiğinde ilk akla gelen 6111 Genç İstihdam ve 7103 Ek İstihdam teşviklerine değinilmiştir. Bu bölümde belirtilen tüm teşviklerden yararlanmak tüm işverenlerimiz için Covid–19 Salgın sürecinde önemli bir destek olacaktır.

2. Yurtdışı İnşaat, Onarım, Montaj İşleri ve Teknik Hizmetlerle İlgili Kazançlarda Koşulsuz %100 İstisna:

Türkiye’deki inşaat şirketleri, yurt içinde yürüttükleri inşaat ve montaj faaliyetleri yanı sıra yurtdışında da inşaat ve inşaat ile ilgili faaliyetler yapabilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan İNŞAAT, ONARIM, MONTAJ İŞLERİ ile TEKNİK HİZMETLERDEN sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Özellikle Teknik Hizmetlerin neleri ifade ettiğine bakarsak;

1 seri numaralı KVK Genel Tebliği’nde “Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüt, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır şeklinde kapsamlı ifade edilmiştir.

Bu istisnanın uygulanması açısından, söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi yani hesaplara kaydedilmesi yeterlidir.

Kazancın yurt dışında taşıdığı vergi yükü oranına bakılmaksızın (%0 dahil), kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu olmadan bu istisna %100 olarak uygulanabilmektedir.

3. İnşaat Sektörüne Yönelik TÜBİTAK, KOSGEB, Ticaret Bakanlığı, Uluslararası Fonlar vb. Kaynaklı Destekler:

A. İşletmenin, inşaat sektörüne yönelik ürün üreten bir firma olması durumunda

Geliştirilen projenin Ar-Ge ve Yenilik içermesi durumunda, TÜBİTAK-TEYDEB destek programlarından yararlanılabilir. İşletmenin “KOBİ” statüsünde olması ve çağrıya uygun konusunun olması durumunda, yılda iki kez açılan TEYDEB 1501 ve TEYDEB 1507 programlarına başvuru yapılabilir (Örnek Öncelikli Ar-Ge ve Yenilik Konusu: Eklemeli İmalat Malzemeleri, Öncelikli Ürün ve Teknolojileri: Eklemeli imalat sistemleri için yeni malzemelerin geliştirilmesi (metal, seramik, polimer, kompozit, biyo-uyumlu, süper alaşım)).

Bunun yanı sıra KOSGEB’in Ar-Ge ve İnovasyon destek programı da yıl boyunca proje kabul etmektedir (Örnek desteklenen TÜBİTAK projesi: Moment aktaran mevcut çelik çerçeve kiriş kolon birleşimlerinin deprem davranışlarının cam elyaf takviyeli kompozit malzemeler kullanılarak geliştirilmesi).

Mevcut durumda, TÜBİTAK tarafından 14 Mayıs tarihinde açılan ve 31 Ağustos tarihinde kapatılacak olan Siparişe Dayalı Ar-Ge Projeleri için KOBİ Destekleme Çağrısı (Sipariş Ar-Ge – 2020) kapsamında firmanın projedeki rolüne göre Müşteri Kuruluş veya Tedarikçi Kuruluş olarak başvuru yapılabilmektedir.

İşletmenin KOBİ olması durumunda, KOSGEB’in birçok desteğine başvuru yapılabilir. Bunlardan bazıları Teknoyatırım, Yurt Dışı Pazar, İşletme-Geliştirme, KOBİGEL, İş Birliği destek programlarıdır.

Firma “Büyük Ölçekli İşletme” statüsünde ve proje bütçesi 10 milyon TL’nin üzerinde ise HAMLE programı olarak da bilinen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na uygun çağrı olması halinde başvuru yapabilmektedir. Bu kapsamdaki TEYDEB 1511 olarak bilinen destek programından da yararlanabilmektedir. Eğer firma KOBİ ise, Ar-Ge projelerinin yanında KOSGEB Stratejik Ürün Destek Programı’ndan da yararlanabilir. HAMLE: TÜBİTAK Ar-Ge Desteği, KOSGEB KOBİ Desteği, Proje Bazlı Destek ve Stratejik Yatırım Desteği’nden oluşmaktadır.

TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumların yanı sıra Ticaret Bakanlığı’nın programları da mevcuttur. Ticaret Bakanlığı destekleri için, tasarım yeniliği ve ürün geliştirme gibi projeler için Tasarım ve Ürün Geliştirme, küresel bir firmaya yarı mamul üretme projeleri için Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) programlarına başvuru yapılabilir.

Kalkınma Ajansları tarafından kâr amacı güden işletmelerin de başvuru yapabileceği uygun çağrının açılması durumunda bu kapsamda da projeler değerlendirilebilir.

Türkiye’nin 2023 vizyonu ile üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisi bakımından büyük önem taşıyan Yatırım Teşvik Programı’na da başvuru yapılabilmektedir.

Uluslararası fon programlarından 5 Mart’ta açılan ve 10 Eylül’de kapanacak olan “Stimulating demand for sustainable energy skills in the building sector / LC-SC3-B4E-2-2020” çağrısına uygun proje konusu olması durumunda başvurulabilir.

B. İşletmenin inşaat sektöründe (yapım, inşaat işleri vb.) yer alan firma olması durumunda:

Akbank’ın yayınlamış olduğu “İnşaat ve Taahhüt Sektörü Destek Paketi” ile işletmeler Makine/Ekipman Kredisi, İşyeri Yenileme Kredisi, Ticari Artı Para Kredisi gibi hizmetlerden yararlanabilir. Akbank dışında inşaat yapan şirketlere veya müteahhitlere inşaat kredisi veren bankalar mevcuttur (Ziraat, Halk, Vakıf, Türkiye İş Bankası ve Şeker Bank yer almaktadır.).

Ticaret Bakanlığı teknik müşavirlik hizmetlerine yönelik olarak kapsamlı bir Devlet Yardımı programı yürütmektedir. Bu program ile teknik müşavirlik şirketlerinin yurtdışındaki ofisleri, reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri, yurtdışı fuar, seminer ve konferanslara katılımları, pazar araştırması seyahatleri, mesleki sorumluluk sigortası ve yazılım harcamaları, yurtdışı teknik eğitim programlarına ve uluslararası mesleki yarışmalara katılımları, en az 4 katılımcı firma ile düzenleyecekleri yurtdışı heyetler, yurtdışında girmiş oldukları ihaleler sonucunda aldıkları teknik müşavirlik işleri Fiyat İstikrar ve Destekleme Fonu’ndan sağlanan kaynak ile desteklenmektedir.

Ayrıca, KOSGEB desteklerinden olan İşletme Geliştirme Destek Programı kapsamındaki Nitelikli Eleman desteğine işletmenin bünyesinde çalışan İnşaat, Makine Mühendisi adına başvuru yapılabilir.

4. Covid-19’un Hukuk Alanındaki Temel Etkileri ve İlgili Düzenlemeler:

A. Covid-19’un İşçi-İşveren İlişkilerinde Etkisi ve Destekler:

i. Kısa Çalışma:

Kısa çalışma, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile 30.04.2011 tarih ve 27920 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında uyarınca sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerden dolayı üç ayı geçmemek üzere (işbu süre Cumhurbaşkanı tarafından 6 aya kadar çıkarılabilir);

a. İşyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir veyahut birkaç bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması,

b. Süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle işyerinin tamamında veya bir ve yahut birkaç bölümünde faaliyetin tamamen durdurulması (45 saatlik çalışma süresinin 45 saatini tamamının) sonucu ortaya çıkan çalışma şeklinde İŞKUR tarafından çalışanlara yapılan maddi bir destektir.

Yönetmelik hükümleri uyarınca salgın hastalık zorlayıcı sebep olarak kabul edilmiştir.

İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için 30.06.2020 tarihine kadar yapılacak başvurularda işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte 60 gün iş sözleşmesi ile çalışmış olması ve son üç yıl içinde 450 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olması gerekmektedir.

İşçilere ödenecek günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Eksik kalan %40’lık kısım işveren taflanından çalışma karşılığı olmayacak şekilde prim ve avans gibi yöntemlerle işçiye işveren tarafından ödenebilir.  Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez. Bu ödeme kısa çalışmanın başladığı 7. günden sonra başlar.

Kısa çalışmadan faydalanan işverenlerin kısa çalışma süresi boyunca çalışanların iş sözleşmelerini İş Kanunun 25/II Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı haller hariç sona erdirmeleri de yasaklanmıştır.

ii. Ücretsiz İzin (Nakdi Destek) ve Fesih Yasağı:

Fesih yasağının kapsamı17.04.2020 tarih ve 7244 sayılı Torba Kanun ile 17.07.2020 kadar kısa çalışmaya başvurulsun vurulmasın İş Kanunun 25/II Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı haller hariç, tüm işverenler için genişletilmiştir. Ancak işveren isterse, çalışanın onayını almaya gerek olmaksızın çalışanları 17.07.2020 tarihine kadar ücretsiz izne çıkartabilir. Çalışanlar ücretsiz izin nedeniyle iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedemez. Bu işçilere devlet fondan 39,24-TL/gün ödeme yapar.

iii. Toplu Sözleşme:

16.04.2020 tarihinde kabul edilen 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 2. maddesinin ı bendi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreler, 3 ay süreyle uzatılmıştır. Gerekli görülmesi halinde bu süre, Cumhurbaşkanı tarafından 3 aya kadar daha uzatılabilecektir.

B. Covid-19’un Sözleşmelere Etkisi:

 Covid-19 ‘un ülkemiz genelinde yayılmasının önlenmesi amacıyla özellikle ticari hayatı etkileyen tedbirlerin alınmış ve alınan tedbirler doğrultusunda sözleşmelerde kararlaştırılan borçların yerine getirilmesi, sözleşmenin türüne göre kısmen veya tamamen imkânsız hale gelmiş veya aşırı ifa güçlüğü yaratmıştır. Bu kapsamda ilk olarak Covid-19’un ‘’mücbir sebep’’ niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmelidir. Mücbir sebep kavramı Türk hukuku öğretisinde, genel olarak kaçınılması veya bertaraf edilmesi objektif bakımdan imkânsız olan ve sözleşmenin ifasını imkânsız kılan dışsal olaylar olarak ifade edilmektedir.

    Covid-19 sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan borcun yerine getirilememesi halinde, bu durumun sonuçlarını, borcun niteliğine, borcunun tamamen mi yoksa kısmen mi imkânsız hale geldiğine veya borçlu bakımından borcun ifasını aşırı derecede güçleştirmesi durumuna göre farklılık oluşturacaktır;

  1. Borcun ifasının sürekli olarak imkânsız hale gelmesi: Sözleşme ile kararlaştırılan bir borcun ifası, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle sürekli olarak imkânsız hale gelirse, borçlu borcundan kurtulacak, karşı taraftan almış olduğu edimi de iade etmekle yükümlü olacaktır.
  2. Borcun ifasının geçici olarak imkânsız hale gelmesi: Geçici imkansızlıkta, alacaklının borcun aynen ifa edilmesi yönündeki talebi geçici imkânsızlık sona erene kadar ertelenecektir. Ancak burada borçlunun sözleşme ile öngörülen borcu ifa etmesinde kusurlu olmadığından, gecikmeden kaynaklı tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacaktır.
  3. Borcun kısmi olarak imkânsız hale gelmesi: Sözleşme ile kararlaştırılan borç bölünebilir nitelikte bir borç ise ve borcun ifası, borçlunun kusuru olmayan bir durum sebebiyle kısmi olarak imkânsız hale gelirse, borçlu borcunun sadece imkânsızlaşan kısmı bakımından borcundan kurtulacak, alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilecektir.  Alacaklı borcun kısmi olarak yerine getirilmesini kabul etmezse veya edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanacaktır.
  4. Aşırı İfa Güçlüğü Durumu: TBK md.138 ile düzenlendiği üzere, sözleşmenin kurulmasından salgın hastalık sebebiyle borçlunun borcunu yerine getirmesi aşırı ölçüde zorlaşırsa ve sözleşmenin aynen ifasını talep etmek dürüstlük kuralı uyarınca beklenemeyecek nitelikte ise sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması dava yolu talep edilebilir. Yeni koşullara uyarlama borcun vadesinin uzatılması veya inşaatın teslim süresinin uzatılması, ücret indirimi/artışı vb. şeklinde olabilecektir.

C. Covid-19 Kamu İhale Sözleşmeleri:

“Covid-19 Salgınının Kamu İhale Sözleşmelerine Etkisi”ni düzenleyen 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, 02.04.2020 tarihli ve 31087 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.

Yapılan düzenleme ile; Yükleniciler tarafından COVID-19 salgını nedeniyle sözleşme konusu işin yerine getirilmesinin geçici veya sürekli olarak, kısmen veya tamamen imkânsız hale geldiğine ilişkin başvurular, yükleniciler tarafından bu durumun belgelendirilmesi suretiyle sözleşmenin tarafı olan idareye yapılacak, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından değerlendirilecek olup, değerlendirme sonucunda süre uzatımı verilmesine veya sözleşmenin feshine karar verilebilecektir.

D. Kâr Payı Dağıtımı

17 Nisan 2020 tarih ve 31102 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Torba Kanun’da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 13’üncü madde ile sermaye şirketlerinde, 30.09.2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca %25’inin dağıtımına karar verilebileceği düzenleme altına alınmıştır.  Bu yasağın istisnaları, 17 Mayıs 2020 tarih ve 31130 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Tebliğ ile geçici 13. maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Buna göre;

  1. 120.000 TL ve altında kâr payı dağıtımı kararı alan şirketler kâr payı dağıtım sınırlamasına tabi olmayacaklardır. Ancak dağıtılacak kâr payı tutarı 120.000 TL altında olsa bile; zorlayıcı sebep gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğinden ve/veya ücretsiz izin nakdi ücret desteğinden yararlandırılan çalışanları bulunan şirketler ile Hazine destekli kredi kefaleti (KGF) bulunanlar kâr payı dağıtımı sınırlamasına tabi olacaklardır.
  2. Pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kâr payının yarısından fazlasının, başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt borcunun nakden ve defaten ödenmesinde kullanılması şartıyla, kâr payı dağıtım kararı alan şirketler bu sınırlamaya tabi olmayacaktır.
  3. Pay sahiplerine dağıtımına karar verilen kâr payının, imzalanan kredi sözleşmeleri veya proje finansman sözleşmeleri kapsamında 30/09/2020 tarihine kadar vadesi gelen yükümlülüklerin nakden ödenmesinde kullanılması şartıyla, kâr payı dağıtım kararı alan şirketler bu sınırlamaya tabi olmayacaktır. Ancak söz konusu yükümlülükleri aşan kâr payının bulunması halinde, aşan tutarın pay sahiplerine ödenmesi 30/09/2020 tarihine kadar ertelenecektir. 

Bu makale, “İnovaban İnovasyon ve Finansal Danışmanlık A.Ş.” ve “Sistem Global Danışmanlık A.Ş.” tarafından “Workindo Teknoloji A.Ş.” için Mayıs 2020’de hazırlanmıştır.